AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

 
AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

. AYM’nin Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uyulmaması üzerine verdiği ikinci ihlal kararının gerekçesi açıklandı. AYM, “Sonuç olarak, mahkemelerin izlemiş olduğu yöntem, başvurucuyu yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır. Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak Anayasa’nın 142. Yüksek Mahkeme, Atalay’a da 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Mahkemelerin AYM kararını uygulamaktan hiçbir şekilde kaçınamayacağını ve “keyfi kararlara” müsaade edilemeyeceğini belirten AYM, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının yargısal makamlar tarafından tartışılamayacağını vurguladı. Böyle bir karar türünün olması da mümkün değildir” dedi. Yüksek Mahkeme, “Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına” şeklinde karar veren Yargıtay 3. Anayasa’nın, daha önce dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne böyle bir yetki vermediğinin de altını çizen AYM, yerel mahkeme ile kararı uygulamayan ve AYM üyelerini “suç işlemek”le itham eden Daire’nin Anayasa’ya açıkça aykırı hareket ettiğini vurguladı. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir” dedi. Ceza Dairesi’nin “Türk hukukunda bulunmayan bir karar verdiğini” belirterek kritik bir değerlendirmede bulundu. Ceza Dairesi’nin kararını “ayrıksı” olarak nitelendirdi. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu 21 Aralık’ta, Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. AYM’nin, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kısa kararı gönderdiği İstanbul 13. Yüksek Mahkeme’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yaptığı ikinci başvuruyu inceleyen AYM, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oy çokluğuyla; “bireysel başvuru hakkı”nın ihlal edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi. AYM, Daire’nin söz konusu kararı için, “Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğu gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda veya diğer kanunlarda bulunmayan bir karar türüdür. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. AYM’nin bireysel başvurularda verdiği hak ihlali kararlarının herhangi bir merci tarafından inceleme ya da denetlemeye tabi tutulamayacağına vurgu yapan Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararı bekleyeceğini duyurdu.

AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

Yüksek Mahkeme’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yaptığı ikinci başvuruyu inceleyen AYM, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oy çokluğuyla; “bireysel başvuru hakkı”nın ihlal edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu 21 Aralık’ta, Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Böyle bir karar türünün olması da mümkün değildir” dedi. Yüksek Mahkeme, “Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına” şeklinde karar veren Yargıtay 3. AYM’nin, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kısa kararı gönderdiği İstanbul 13. Ceza Dairesi’nin “Türk hukukunda bulunmayan bir karar verdiğini” belirterek kritik bir değerlendirmede bulundu. Ceza Dairesi’nin kararını “ayrıksı” olarak nitelendirdi. Anayasa’nın, daha önce dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. AYM, “Sonuç olarak, mahkemelerin izlemiş olduğu yöntem, başvurucuyu yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır. . Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak Anayasa’nın 142. Yüksek Mahkeme, Atalay’a da 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. AYM’nin bireysel başvurularda verdiği hak ihlali kararlarının herhangi bir merci tarafından inceleme ya da denetlemeye tabi tutulamayacağına vurgu yapan Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. AYM, Daire’nin söz konusu kararı için, “Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğu gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda veya diğer kanunlarda bulunmayan bir karar türüdür. Mahkemelerin AYM kararını uygulamaktan hiçbir şekilde kaçınamayacağını ve “keyfi kararlara” müsaade edilemeyeceğini belirten AYM, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının yargısal makamlar tarafından tartışılamayacağını vurguladı. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir” dedi. AYM’nin Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uyulmaması üzerine verdiği ikinci ihlal kararının gerekçesi açıklandı. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararı bekleyeceğini duyurdu. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne böyle bir yetki vermediğinin de altını çizen AYM, yerel mahkeme ile kararı uygulamayan ve AYM üyelerini “suç işlemek”le itham eden Daire’nin Anayasa’ya açıkça aykırı hareket ettiğini vurguladı.