Yıllar içinde oluşmuş. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Burada görüş farklılıkları var. Bunu çözecek olan yer siyasettir. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Şu anda Meclis kapalı. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Ondan sonra yöntem bulunur. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Demokrasinin güzelliği burada. Sonuçta bir aritmetik var. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Olağanüstü bir yük var. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Bunların hepsi konuşuldu. 360-400 aritmetiği var. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bu çok zor tabi. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. ",. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Ciddi bir müktesabatımız var. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Örneğin Anayasanın 14. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Zaten demokrasi böyle bir şey. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Yüzlerce toplantı yapılmış. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır.
Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Demokrasinin güzelliği burada. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Olağanüstü bir yük var. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Bu çok zor tabi. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Şu anda Meclis kapalı. Örneğin Anayasanın 14. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Zaten demokrasi böyle bir şey. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Yıllar içinde oluşmuş. Bunların hepsi konuşuldu. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Sonuçta bir aritmetik var. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. ",. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Burada görüş farklılıkları var. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Ciddi bir müktesabatımız var. 360-400 aritmetiği var. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Ondan sonra yöntem bulunur. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Yüzlerce toplantı yapılmış. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir.