Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz. . Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü. Biden’a da halihazırda olan bu. Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin. Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. . . Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf. Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi. “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor. Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek. “Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu. Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter. Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan toplantıda hasarı büyüttü. Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil. Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu. En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu. Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez. “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu. Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu. FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık. Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor. O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor. Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor. Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül. Ne ki Biden, hiç orada değil. KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn. Ünlü masaldır. Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı.
Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor. Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu. . En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil. . Ünlü masaldır. Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu. “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici. Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. “Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu. Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu. Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor. Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz. FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi. Biden’a da halihazırda olan bu. Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf. Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü. İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu. Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan toplantıda hasarı büyüttü. Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter. Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil. Ne ki Biden, hiç orada değil. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez. Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi. “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı. Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor. KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn. . Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin.